20 Temmuz 2018 Cuma

İlişki Koçumuz 2. Beynimiz

kafa karışıklığı ve kararsızlık - çağımızın hastalığı




Bilim insanları iki adet beynimiz olduğu hakkında ciddi söylemlerde bulunuyorlar.
Birincisi kafatasımız içerisinde olan beyaz süngerimsi organ.
İkincisinin ise bağırsaklarımız olduğunu iddia ediyorlar.


ikinci beyin?



Şimdi bazı olayların akışına ve günlük hayatımızdaki etkisine bakalım:

- eğer hiç midye yemediyseniz midye yeme konusunda ya heyecan hissedersiniz yada tereddüt
- eğer geçen hafta midyeden zehirlendiyseniz, bu hafta midye yemezsiniz - eğer geçen sene midyeden zehirlendiyseniz bu hafta bir tepsi midye yemek isteyebilirsiniz
- eğer midyeden hiç zehirlenmediyseniz ve tadını sevdiyseniz bu hafta gene midye yiyebilirsiniz

- eğer ilk defa bir ilişki yaşacaksanız hem heyecan hem endişe hissedersiniz - eğer bir ilişkide üzülen tarafsanız bir süre ilişki yaşamak istemezsiniz
- eğer bir ilişkide üzülen taraf da olsanız bir süre sonra gene ilişki yaşamak istersiniz
- eğer bir ilişkide üzülmeyen tarafsanız kısa bir süre sonra yeni bir ilişkiye başlayabilirsiniz


algıladığımız her şey gıda, müzik, fotoğraf, resim, duygular, sesler çeşitli hormonları harekete geçirir



Birincil beynimizin en önemli fonksiyonlarından birisi, döngüleri tespit etmek ve kaydetmektir. Örneğin, saat kaçta acıktığınız, wc'ye gittiğiniz, kahve ihtiyacı hissetmeniz, sevişmek istemeniz, duygu açlığı hissettiğiniz, spor yapmak istemeniz, sakinlik arzuladığınız, adrenalin ihtiyacı hissettiğiniz saatler, günler, haftalar belki de aylar. Günümüzde bir çok yazılım firması beynimizin bu işlevini zekaya aktarmaya çalışıyor ama bu başka bir mevzu.


beynimiz rahatlıyor mu? yoksa boşta kaldığı için depresyona mı giriyor?




Birincil beynimiz algıladığı her şeyi arşivindeki eski imgeler ile bağdaştırmaya çalışır, örneğin annenizin yüzünü tam karşıdan görmeseniz de yandan hatta bazen elini bile görünce tanımanız gibi, yada gökyüzündeki bulutları, kahve fincanında gördüğümüz telveyi bir şeylere benzetmek gibi. Aynı şekilde bir şeyi tanımlamak için benzerlik yada zıtlık arar, bu balığın tadı tavuğa benziyor, kırmızı kıyafetler bana enerji veriyor kahverengi kıyafetler ise enerjimi emiyor gibi. İkincil beynimiz ise bu analiz ve matematiğe dayanan bir sisteme tabi değildir.


On defa piyango bileti aldınız ve kazanamadınız, eğer mantıklı karar veren insansanız on birinci defa bilet almazsınız ama içinizde bir kumarcı ruhu var ise o zaman on birinci defa alırsınız çünkü artık sırası geldi diye düşünürsünüz. Aslında her defasında ihtimal oranı aynıdır. Yüz defa yazı tura attığınızda ardı ardına yüz defa tura gelme olasılığı olduğu gibi. Sırası yoktur, matematiği vardır.

Birinci beyin ile ikinci beynin farkını buradan anlayabiliriz. Birinci beynimiz bize matematiksel olarak her yazı tura atıldığında %50 şans olduğunu iletse de ikincil beynimiz bu sefer şansın gülecek diyen sestir.

Yıllardır her cumartesi 3-5 tane Cosmopolitan içip sarhoş olan bir olun, biraz sarhoşluk, baş ağrısı ertesi gün belki kusma ve bir iki eski sevgiliye mesajdan daha kötü bir tecrübeniz olmadığını varsayalım ama bir cumartesi gecesi aşırıya kaçıp barın üzerine çıkıp striptiz yapıp tamamen çıplak videonuz youtube'a düşerse hayatınız geri kalanında bir daha Cosmopolitan içmemeye yemin edersiniz, bir daha o bara adım atmayacağınız gibi çok uzun bir süre alkol görmek istemezsiniz.


Sex and the City dizisinin sembolü olan kokteyl.



Sizi iflasa sürükleyen kötü bir yatırımın yada çok kötü biten bir ilişki gibi durumlarda yaşanan travma bu bardaki olayın başka versiyonlarıdır. Barda yaşanan striptiz örneğini bu travmayı biraz daha somutlaştırabilmeniz için kurguladım.
Nasıl bar olayı sizde büyük bir etki yaratacaksa finansal ve duygusal bir felaket karşısında birinci beyniniz aynı tedbirleri uygulayacaktır.
Yaşanan büyük yıkım karşısında birincil beyniniz sizi yatırım yapmaktan, yeni bir ticari atılım yapmaktan men edecek ise benzer bir şekilde kötü bir evlilik/ilişki ve travma yaratan bir ayrılıktan sonra (belki ölüm) birincil beynimiz bir daha bu acıları çekmemek için (acı hissini veren yoğun hormon salgısının bir daha yaşanmaması için) sizi ilişkilerden kaçan bir insana dönüştürecektir.
Kaydını tutmuş olduğu tüm rutinleri iptal edecek ve tekrarlanmaması için kalın duvarlar ölecektir. Çünkü birincil beynin fonksiyonu budur.



bizi tünelin sonuna gitmeye mecbur hissettiren güdü




İşte bizi bu karanlık kuyulardan çıkartan ikincil beynimizdir, midemizde bir şeylerin kıpırdandığını hissettiğinizde bilin ki ikincil beynin sesi birincil beyni bastırmıştır.
O işe girmek için heyecan duymamızı, o kişinin eline dokunmak için yanıp tutuşmamızı sağlayan, birincil beynimizin duvarlarını zorlayan ikincil beynimizdir.






Belli bir kararı almadan önce tarot kartı açanlar aslında bu kararın sonuçlarını tarot kartlarına atmaktadır, eğer işler iyi giderse ne ala ama kötü giderse suçlanacak kişi bellidir.
Sorumluluktan kaçmak için, bu tarot kartının yerini bazen zar bazen falcı bazen komşumuz bazen ise yaşam koçu alır.
Gerçeklik ile bağlantısı olmayan bu savunma sistemlerini ikincil beynimiz tasarlamıştır.

İkincil beynin bir özelliği de birincil beynin disiplinli bir arşivci edasıyla düzenlemiş ve kaydetmiş olduğu anıları değiştirmesidir, bir tür hacker gibi arşive girer ve kayıtları bozar.
Örneğin çok iyi sonuçlanan bir borsa alımı sonrası ekonomik veriler üzerine analiz yapan bir yatırımcı nasıl karar verdiği hakkında yeni anılar oluşturabilir (rakamlar bana konuştu, iyi bir analiz yaptım, kırmızı iç çamaşırı bana her zaman şans getiriyor gibi)



şans varsa stratejiye çalışmaya ne gerek var



Benzer bir şekilde kötü sonuçlar ile başa çıkmamız için ikincil beyin anılarımızı bir defa daha değiştirilir, kötü bir borsa seansı sonunda suçlu yan masada oturan ve sevgilisi ile bütün gün kavga eden bir mesai arkadaşının yaydığı negatif enerji oluverir.

Güzel bir ilişki yakalayan çiftin, ilk tanışma anlarını her anlatışlarında olayı daha da büyülü bir hale dönüştürüp heyecan katması en sık yaşanan örneklerden birisidir. Barda ilk gördüğü anda "ne güzel popolu kız" cümlesinin yerini bir süre sonra "onu ilk gördüğüm anda ruh eşim olduğunu hissetim" cümlesi alır.


ruh eşi mi hormonsal manupilasyon mu




İşin gizemli yanı ikincil beyin bu hikayeyi bu şekilde defalarca değiştirip anlatınca birincil beyin kendi kayıtlarından şüphe duyar, o kayıtları siler ve yerine bu yeni kayıtları yerleştirir. (belki de psikologların hipnoz seansları bu işe yarıyordur, gerçek ile yüzleşmeye ama bu konuda bir bilgim yok)

Birincil beyin ikincil beynin yoğun baskısı karşısında, beyinde fiziksel olarak yeni anı hücreleri üretir ve yeni sinir bağları kurar ve gerçekten de olayların o şekilde geçtiğine yemin edecek kadar emin olan insanları yaratır.

Aynı olayın iki farklı kişiden farklı farklı dinlememizin bir sebebi de budur.


Bağırsaklarımızın ikinci beynimiz olduğu artık bilimsel olarak ispatlanmış durumda.
Elde edilen bilimsel bulgular, mutluluk, korku, endişe gibi bir çok hormonun burada yuvalanmış olması ve beyne bu hormonları bağırsakların pompaladığını göstermekte.

Buradan bizlere iki sonuç ortaya çıkıyor.

1) Yeme içme şeklimizin önemi: yediğimi gıdalar bizi mutlu ettikçe mutluluk hormonları beynimizi işgal ediyor, uzun süre aç kalınca mutluluk hormonları ise beynimizi terk ettiği için depresyon başlıyor. Uzun süre süren açlık yerine sık sık ama sevdiğimiz gıdaları tüketerek mutluluk döngümüzü daha uzun tutmak bizim elimizde.

Ama asıl önemli olan:

2) İç güdülerin önemi:

Bazen bir insanı ilk gördüğünüz anda o insan ile iyi arkadaş olacağınızı yada tam aksi asla anlaşamayacağınız hissedersiniz, bazı tatillere çıkmadan önce içinizi bir sıkıntı kaplar yada bir buluşmadan/görüşmeden önce heyecandan araba kullanamazsınız.

Matematiksel bir alogaritma ile çalışan, arşivci birincil beynimiz bu duyguların sorumlusu ve kaynağı değildir.

İkincil beynimiz, matematiğe dayanmayan, çözemediğimiz, sanki yabancı bir dilde yazılmış olan alogaritmasının ürettiği, mantıklı bir açıklaması olmayan bu duyguları bize hissettiren organımızdır.

Beş duyuya bağlı olan birincil beynimizin dışındaki diğer duyularımız her neler ise işte ikincil beynimiz bu duyular ile çalışıyor.
Bir çok hayvan bizim iç güdü dediğimiz bu ikincil beyin ile daha rahat iletişim kurduğu için evrenle daha uyumlu bir yaşam sürdürüyor.
Bizler ise birincil beynimize odaklı ve rasyonel düşünce yapısı felsefesi etkisiyle ikincil beynimize çoktan kulaklarımızı tıkadık.

İkincil beynimizi daha çok dinlersek daha mutlu ve evren ile uyumlu insanlar olabilir miyiz?

Cevabı size ait...

Can Külahcıoğlu
20/07/2018










AUTOCAD - Layer Yaratma

  AUTOCAD - Layer Yaratma ve layer mantigi https://youtu.be/JgR_Uwz4zt8