31 Ocak 2018 Çarşamba

Sürdürülebilir İlişki

Sürdürülebilir İlişki

2018 yılına girdiğimiz bu günlerde etrafıma baktığımda benim gibi bir sürü bekar, dul, çocuklu çocuksuz aslında yalnız 40+ insan olduğunu görüyorum.

40+ yalnız ama güçlü


Biz yalnızlar, yeni bir ilişki, bir hayat arkadaşı bulmayı içten diliyoruz.

Yeni bir ilişki daha bize mutluluk verecek mi?


Nasıl bir ilişki bize iyi gelebilir?

Güzel ve eğlenceli olmak bir ilişkinin başlaması için gerekli ama sürdürülebilmesi için önemli unsurlar mıdır?


45 yaşında bir erkek olarak bunca yıllık tecrübe birikimi ile bu konudaki fikirlerimi kağıda dökmek istedim..




hiç bitmese...
Sürdürülebilirlik nedir? bir kap çikolata yemek sürdürülebilir bir beslenme eylemi değildir.

Çikolata bitince beslenme biter...ama evimizin önündeki incir ağacından tatlı tatlı incir yemek ise sürdürülebilir bir beslenme eylemdir...







Sürdürülebilir ilişki ise toplumun dönemsel olarak kurguladığı güzelliğe, eğlenceli olmaya, trendy olmaya dayanmayan, hiç bitmeyen enerji kaynağımız olan ruha dayanan bir durumdur... kendimizi geliştirerek, öğrenerek, dogma ve kalıplardan özgürleşerek, ruhumuzu biraz yükseltebiliriz. . . ama doğuştan gelen bir özümüz vardır bizi biz yapan, diğer ruhlardan ayrı kılan...

Bir ruh karşısındaki bir ruh ile iletişime girdiğinde bir çok duygusal reaksiyon üretir.. bir birine değen iki maddenin ürettiği kimyasal reaksiyon gibi düşünebiliriz... aşk da bunlardan birisidir ancak aşk kendi başına ne kadar sürdürülebilir bir kaynaktır? çikolata kabı mıdır? incir ağacı mıdır?


Sevgi eylem gerektirir cümlesini duymuşsunuzdur. Bana biraz acımasız gelir, sanki ilişkilerin bitmesinde bir suçlu bulmak zorundaymışız ve suçlu tembel olan tarafmış gibi. Sevginin sürdürülebilirliği biraz bizim çabamıza bağlıymış gibi gözükse bile asıl olan ruhların birbiri ile temasından sonra ortaya çıkan sürekli bir huzur, bitmeyen bir çekim ve anlamsız hatta bazen garip bir uyum sürecidir...
Bir kişi inanılmaz sportif, yakışıklı/güzel, çekici, zeki, eğlenceli, karizmatik, sempatik, organik ve bütün o sıfatlardan olabilir ama karşısındaki insan ile ilişkide o huzur, uyum, sessizce anlaşma hali, hani o konuşmadan gözleri ile birbirini anlama durumu, en bakımsız halinde ilken bile sana dünyanın en güzel varlığı gibi gelme garipliği yani içten gelen ruhtan gelen sevgi yok ise? elden ne gelir? ne kadar emek verirsen ver o duyguları var edemez ki insan?


çok parçalı bir bulmaca ama çözümsüz değil
Yaşımız ve cinsel tercihimiz ne olursa olsun hepimiz bunun peşindeyiz çünkü bunun mümkün olduğunu içimizde bir yerde biliyoruz...

İlişkide bir taraf bir süre sonra uzaklaşıp kendi içine kapanıyor yada bir başkasına yöneliyor ise ve bilinci yüksek seviyede bir insan ise, bu yazmış olduğum sürdürülebilir sevgiyi bulamadığı ve bunun kabullenişin de olduğu içindir...
Bilinci düşük ise zaten hayvani güdüleri ile hareket ediyordur ki hakkında konuşmak sadece evrenin bize verdiği kıymetli zamanı israf etmek olacaktır.


dünyanın sonu?
Yıllarca devam eden her evlilik, her çift "sürdürülebilir ilişki" mi yaşıyor? .. bazılarımız pes eder aramayı bırakır buymuş belki de der kanaat getirir, bazılarımız gerçekten bulur ki bu kişilerin etrafına verdiği huzuru, olumlu enerjiyi iliklerimize kadar hissederiz, bazılarımız yanlış yerde yanlış zamanda ömrünü geçirir ve bulamaz... dünyaya gelirken hayatın adil olacağına dair bir sözleşme ile gelmedik ne yazık ki...


Bu bağlamda "sorun sende değil sorun bende" cümlesi bilinçli bir kullanım ise hatalı değildir, karşınızdaki insan fiziken güzel, bin bir meziyet sahibi, çekici ve her türlü iltifatı hakkeden bir insan olabilir ancak ilişkinin diğer üyesi içinde dolmamış gri bir boşluk, mavi bir hayal kırıklığı yaşıyor ise bu gerçekten dürüst bir cümledir.

Olması gereken o büyülü dinginlik yoktur, bir şeyler sevinç dolu bir yaz sabahı serinliği gibi ferah değildir.

Hayatınızda yer almış olan kişi sizin sahip olduğunuz meziyetlere sahip olmayan ve toplumsal yargılara göre "sizin tırnağınız olamayacak" bir insan ile beraber olabilir, hatta mutlu çok mutlu da olabilir..
İşte tam bu noktada sizin hiç bir eksiğiniz yoktur, aslında fazlanız da yoktur... kimsenin yoktur...

Sadece başka bir ilişkide aranıyor olan, kim bilir belki de bulunmuş olan bir dinginlik ve huzur ile renklendirilmiş bir uyum vardır...



somewhere over the rainbow

Hayatınızdan çıkan bir kişi belki de aslıda size o huzuru ve dinginliği verecek kişi için yer açmış, bu süreçte size eşlik etmiş, sizden bir şeyler öğrenmiş ve belki de size bir şeyler katmıştır...

Buna kızmak değil minnettar olmak gerekir diye düşünüyorum...

CK




ilgili şarkı:


https://open.spotify.com/track/783JOk9yBzkDETixt5lj4P?si=Qw1XhnP6TlyWjAOpPv5gow


13 Ocak 2018 Cumartesi

SAKIZ CHIOS - GREECE

SAKIZ

Gelen Sorular:
Nerede kalınır:

Merkezdeki en iyi otel: Chandris 
Merkeze yürüme mesafesindeki en iyi otel: Grecian Castle Chios
Merkeze araba ile giderim derseniz tavsiye edeceğim otel: Erythea Otel (Karfaz bölgesi)
Merkeze araba ile giderim derseniz tavsiye edeceğim otel: Valissos Boutique Otel (Valissos  bölgesi)

Nerede içilir:
  1. Oz: çarşı içinde adanın en cool bar cafe ve restaurantı (kesin gidilmeli)
  2. Sahil arkası: Billys: rock bar
  3. Sahildeki 44 Bar: çok çok iyi 80 90 (kesin gidilmeli)
  4. Sahildeki Reina: Greek muzik göbek havası
  5. Sahil arkası: Kubrick - Depeche Mode Cure vb..


Nerede yenir:
Merkezdeki en iyi restaurant: Center - Kentrino (kordonun sonuna doğru vodafon bayinin ön tarafına düşüyor) 
Merkeze araba mesafesindeki en iyi restaurant: Havaalanı üzerinde Apomera .. nefis
Merkeze araba mesafesindeki en iyi restaurant: Karfaz - Olive .. çok iyi
Merkeze araba mesafesindeki en iyi 
restaurant: Lagada- bence hepsi orta derece fark etmez
Merkeze araba mesafesindeki en iyi 
restaurant: Lithi- en sonraki 3 kardeşler restaurant
Merkeze araba mesafesindeki en iyi 
restaurant: Nostalgia (Komi)Nerede yüzülür:
  1. Komi Beach (deniz iyi ve tesis var)
  2. Lithi Beach (deniz iyi ve tesis var)
  3. Emperio Beach (deniz super ama tesis yok)
  4. Agia Dinami (en iyisi ama tesis yok)

Nerede gezilir:
  1. Mesta Town
  2. Phirgi Town

4 Ocak 2018 Perşembe

KOS - GREECE


KOS:
Bir çok Yunan adasına gitmiş birisi olarak söyleyebilirim ki Kos bunların içinde en iyisi. 
İtalyan yönetimi altında kaldığı için Akdeniz ve Ege mimarisi yanında Türk eserlerinin mevcudiyeti, şehrin modern kısmının hümanist modern çizgisi 60-70ların ruhunu yansıtması. Müthiş plajları ve güler yüzlü insanları. Turistik olması ama bir Mykonos Rodos gibi olmaması. Yerleşik Türk halkı olması. Say say bitiremem. 



Şehrin Merkezindeki Pembe Kilise. 


ULAŞIM:
Öncelikle Bodrum'dan iki noktadan Kos'a gemi kalkmakta. Birisi büyük yeni limandan diğeri ise kalenin dibinden. Biletinizi internetten aldıysanız hangi noktadan Kos'a geçeceğinizi önceden öğreninki bir süpriz ile karşılaşmayın. Hem Türk hem Yunan firmaları birbiri ile bağlantılı bir şekilde çalışıyor. Yani siz bileti Türk firmasından bile alsanız sizi Yunan firması götürüyor, şaşırmayın.
Eğer tercih hakkınız var ise kaleden gitmek daha mantıklı çünkü daha boş ve daha hızlı pasaport kontrolü oluyor. Eğer İzmir'den direk araba ile geliyorsanız yeni limanı tercih edin çünkü yanında kocaman otopark var. Panik olmayın bayram bile olsa orada yer oluyor. Tek sorun yeni limanda inanılamaz sıra oluyor çünkü hem yanaşan gemiler daha büyük hem pasaport işleri daha yavaş. 


Kos'a yolculuk ortalama 40 - 50 dakika sürmekte. Hem Bodrum hem Kos limanında vize işlemleri Sakız'a göre çok daha uzun sürmekte. Çünkü Sakız'a sadece Türkler giderken Kos'a bütün Nordic ülkeleri başta olmak üzere geri kalan Avrupalı'da gelmekte. 

Ada kale hizasından ikiye ayrılır.



Kos'u ben kafamda kalenin sağı ve solu olarak ikiye ayırıyorum.



ADANIN SAĞI
Adanın sağına giderseniz daha sakin bölgeye ilerlersiniz. Bu tarafata bizim Antalya'dakine benzer 5 yıldızlı oteller ve tatil köyleri mevcut. 

Kale sonunda hemen karşınıza devasal tarihi binası ile polis karakolu ve onun devamında kordon boyunca oteller, araç kiralama yerleri ve restaurantlar sizi bekliyor olacak. Arka sokakalarda da irili ufaklı bir sürü otel mevcut. 


Kordon ve uzaklardan gözüken Bodrum.


Unutmayın ki bu ada çok büyük ve eğer bir gece kalmayacaksanız gezecek yeri çok. 2-3 günlük bir tatil için tavsiyem atv olmadı araba kiralamanızdır, scooter yada bisiklet kiralamak da mümkün. 
Kordon boyunca ve adanın merkezini dolaşan koşu ve bisiklet yolu mevcut.

Kordon boyunda yer alan Olimpiyat isimli et restaurantını tavsiye ederim.

Kalenin sağ kısmında kalan otellerden Santa Marina, City otel ve Aktriste bulundum. Hepsi birbirinden güzel ancak benim tavsiyem iki arka sokakta yer alan Santa Marina olacatır. Hem daha lokal hem daha büyük odalı ve havuzlu. Tam karşısındaki fırından sabah mis gibi taze kahvaltılıklarınızı alıp 50m2 odanızda rahat rahat dinlenip balkonda kahvaltınızı yapabilirsiniz.


Otel Santa Maria


Adanın bu tarafındaki istikhamette yer alan yolda arac ile 10 dakika giderseniz adanın en güzel oteli Michalengelo ile karşılaşırsınız. Ciddi şık ve infinity pool a sahip bir otel.


Michaelangelo Otel ve uzaklarda Bodrum



ADANIN SOLU
Adanın hemen hemen her şeyi bu tarafta desek yalan olmaz.
Kalenin sağından giderseniz merkeze, bar ve otellerin olduğu çarşıya ilerlersiniz. Adanın kalenin sağında kalan kısmı komple bütün gezilecek yerlerin olduğu alan diyebiliriz, meşhur restaurantlar, plajlar, dağlar her şey bu tarafta.
Gelelim kalenin sağ kısmına, sağ taraftan ilerlediğinizde Kos'un kalbine girmiş olursunuz. Bu alanda bir çok otel vardır ama içlerinde en iyisi St Constantin dir. Eğer bu sağ taraftan araç ile ilerlerseniz deniz kıyısından saatlerce uzanan plajlar ve büyük oteller bulabilirsiniz. Ancak kalenin sağ tarafında kalan bir kaç önemli yer vardır ki görülmeden adadan ayrılmamanız lazım.

BALIKCILAR
Restaurant olarak adanın en iyi balıkçıları bu taraftadır ancak içlerinden en iyisi Nick the Fisherman'dir. Zaten 2-3 gün öncesinden yer ayırtmazsanız yer bulamazsınız. Kişi başı 25-30 euro cıvarı hesap verirsiniz. Avustralya Rum'u olan Nicholas bir yaz tatilinde Kos'a gelmiş ve bir daha Avustralya'ya dönmeyip bu mekanı açmıştır. Garsonlardan Enver adanın yerli Türklerindendir.

Dünyanın en iyi balıkçısı


Adanın bütün balıkçıları güzel aslında haksızlık yapmamak lazım

Balık demişken adanın en iyi  ikinci balıkçısı adanın en ucunda Agios Theologos'daki mekandır önünde surfçüler ve nefis yemekleri ile muhakkak gidiniz (merkezden 1 saat mesafe)

Agios Theologos klasiği

Kasabanın arkasında ise Old Town denilen bir yer vardır. Bunca yıl Kos'a giderim biz hep deniz kıyısına odaklı olduğumuz için gözden kaçmış. Bu alanda da çeşitli barlar ve harika restaurantlar mevcut.


Old Town'da meydanda geceleri turistler hep beraber sirtaki yaparlar



BARLAR:
Burada gidilecek en kaliteli bar Sitardır (cool bir mekan) bence. Sitar barda Depeche, Bon Jovi, Queen gibi klasikleri hem orjinal hemde dj in harika yorumları ile dinlemeniz mümkün.. Hem Kordon'da olduğu için nefis Ege havası sizi ayık tutacaktır. Mojito tavsiye olunur.

Sitar saat 11'den sonra iğne atsanız yere düşmez

Barlar sokağı kalenin hemen arkasında geniş bir sokaktadır. Dans ve eğlence için West bar'da tavsiye olunur ama yan yana bir sürü bar vardır zaten birisinden çıkılıp diğerine girmek bir rituel.

Barlar Sokağının özelliği her barın sahibinin bir ülke olmasıdır, Norveçlilerin, Hollandalıların, Rusların her ülkenin bir barı var diyebiliriz. Depremde sokak zarar gördü ama 2018 yazı için toparlandı.



Meydana çıkarken yolunuz üzerinizde Avlou (avlu) Gyro vardır. Sahibi ile hemen kaynaşabilirsiniz. Bizim meyhane tarzında bir sürü mezesi et ve balık yemeği olan açık hava bir mekandır. Tavsiye olunur. Avlu dedikleri meydana çıkan yolun sonunda camiye varırsınız.

Kos Merkez Cami



Meydanın sağ tarafında Global cafe ve sahibi Hasan Köseoğlu sizi bekliyor olacaktır. Yerel ve yabancı müziklerle güzel bir gece geçirebilirsiniz.

Global Cafe


Meydanın etrafında bir sürü restaurant ve cafe ve bar vardır.. Açıkçası hepsi iyidir. Kos'a çok defa gittim tek bir kötü tecrübem daha olmadı.

NEREDE YÜZÜLÜR?

Adanın Türkiye'ye bakan kısmında bizim Paparazi'nin Yunan versiyonu olan Mylos Beach Club yer almakta. Bütün gününüzü geçirebileceğiniz hoş bir mekan. Sabah 10'dan gece 4'e kadar hizmet veren mekanda kumsal, beachvolley, gazebolar, up uzun bir ada bar mevut. Müzikler çok kaliteli. Kesinlikle gidilmeli. 

Her yeri ayrı güzel bir mekan gecesi ayri gündüzü ayri



Ancak adanın bu kıyısı (Türkiyeye bakan) kilometrelerce kumsaldan oluşmakta. İsterseniz bom boş koylarda var hizmet verilen plajlarda. Giriş hemen hemen heryere ücretsiz. Bazı mekanlar şezlong için 3 euro alabilir. Bira ve benzeri içecekler 3-5 euro arasıdır.


Bodrum arkamda.


Adanın en önemli plajı olan Paradise Beach'e kesinlikle gidilmeli. Araç ile 40 dakikalık bir yol. Muhteşem bir plaj ve yiyecekler sizi bekliyor olacak. Plajın restaurantında donut, frappe ve gyro kaçırılmaması gereken bi lezzet. Ucuz işte dert etmeyin.


Up uzun bir plaj burası hemen yanında Camel Beach var ama ben buranın yemeklerine de hastayim



Ancak muhakkak Kefalos plajına gitmeniz lazım, tarihi eserler, mükemmel bir deniz ve üzerinde kilise olan, denizde yürünerek ulaşılan bir ada. Şanslıysanız denizin ortasındaki adadaki kilisede bir düğüne denk gelebilirsiniz. 


Antik Yunan ve Orta Çağ her şey iç içe


Adaya gittiğinizde göreceğiniz yerler gerçekten sayısız ama bu yazdıklarımı yapmak 3 gün sürdüğü için. Bu kadarı ile yeter diyip gerisini size bırakıyorum..

SON DURAK ZIO
Adanın en önemli noktalarından biriside Zio dağıdır. Yolculuk sarp bir dağa çam ağaçları içerisinden geçen bir yol ile daha da keyiflenmiş. 


Zianın muhteşem manzarası


Afiyet Olsun


Zio dağı hem manzarası ile hemde hepsi başarılı değişik restaurantları ile kaçırılmaması gereken bir fırsat. Zio dağında Olympos restaurant ve Zio restaurant ikisine de gidilmeli.


Sağdaki restaurantı kesin deneyin.




Positive Cafe/Shop .. muhakkak gidilmeli.. 


positive shop Zia'nın tepesi


İyi tatiller...

AUTOCAD - Layer Yaratma

  AUTOCAD - Layer Yaratma ve layer mantigi https://youtu.be/JgR_Uwz4zt8